27 Ağustos 2011 Cumartesi

Jurnalci Suçlaması Hakkında

ultrAslan Forum'da sevdiğimiz bir abinin kaleminden "Jurnalci Suçlamaları" ile ilgili son derece keyifli bir yazı. Jurnal ;  Osmanlı'nın son zamanlarında muhbirlik, ihbarcılık yapanlara verilen isim.
Okumanızı tavsiye ediyorum;


Ergenekon ve Balyoz davalarinda bu ulkede adalet denen kavramin ne kadar ici bos oldugunu anlamis ve o davalar surecinde yasananlarla yuce Turk savcilarinin ne kadar uretken ve vicdan sahibi (!) olduklari konusunda serbetlenmis ve bircok Galatasaraylinin aksine, somut delillerle desteklenmis bir mahkeme karari ortada olmadigi muddetce Fenerbahce’nin suclanamayacagini soyleyen birisiyim. Halen de bu gorusumun arkasindayim. Cunku “adalet ama herkes icin adalet” siari bunu gerektirir. 

Cok zor olsa da, boyle dusunmeye devam edecegim. Isin zorlugu cevremdeki Galatasaraylilarin bana “iclerindeki Irlandali” muamelesi yapmasi degil, bizzat Fenerbahcelilerin o her vakit dillerine vurmus buyukluk kompleksiyle yaptigi aciklamar (e.g. “bir gun herkez fenerbahceli olacak”; “biz bize yeteriz, cunku biz fenerbahceliyiz”; “tarifi olmayan buyukluk”) ve her firsatta Galatasaray’i ve Galatasaray’in gecmis basarilarini karalama yonundeki aciklamalari (e.g. şaibenin yaratıcısı ve baş uygulayıcısı cincon).

Dun Fenerbahce resmi sitesinde yeralan aciklamada dogrudan Galatasaray hedef alinarak Galatasaray “kendisinden istenen belgeleri dahi teslim edemeyen ancak her fırsatta yurtdışına jurnalcilik yapan” kurum olarak isaret edildi. 

Yani kendilerinin haksiz ve temelsiz ithamlarla yargilandigini soyleyenler, laf arasinda, “biz sizin gecmisinizi de biliriz, daha bir belgeyi gosteremediniz” diyerek, yargisiz infazin babaannesini yapmakla kalmadilar, Galatasaray yonetiminin aciklamasini jurnal yapmakla bir tuttular. 

Farkli televizyon ve radyo kanallarinda da bu iddia, yani Uefa’nin Galatasaray’in ispiyonlamasi neticesinde hareket gectigi dile getirildi.

Ve hatta FB TV canli yayinina baglanan eski futbolcu Ilker, Galatasaray’in resmi sitesinden yaptigi aciklamayi kastederek, bunun “vatan hainligi” olduguna isaret etti. 

“Vatan haini senin babandir” deyip gecmek var ama en azindan farkli bir seviyede oldugumuzu gostermek icin bir kac kelam edelim.

*****

Ne dusunmemiz isteniyor bizden? 

“Jurnalci Galatasaraylilar, TFF’ye yaptiklari baskilardan sonuc alamayinca, Uefa’yi harekete gecirdiler, ve Fener’i boyle alasagi ettiler” 

Kulaga hos gelmiyor da degil hani. 

Hele bir de yillarca Galatasaray’in bu ulke futbolunda gizli kapilar ardinda ne dolaplar cevirdigi masallariyla buyumus; etik kurulundan, pfdk’ya, tahkim’den merkez hakem kuruluna kadar her yere sizip, her karari kendi lehlerine cikarma ehliyetine sahip bir karanlik guc oldugu paranoyalariyla yetistiyseniz, bu iddiadaki maddi yanlislari gormeyip sorgulamamaniz gayet anlasilabilir.

Anlasilabilir, ama birileri cikip da, “Ne alakasi var kardesim? Sanki dunyanin en ucra kosesinde olan bitenden aninda haberdar oldugumuz bir yuzyilda yasamiyor muyuz? Bu topraklar disinda yasayan insanlarin ulkemizdeki gelismeler hakkinda bilgi sahibi olmak icin illa birilerinin haber ucurmasina mi ihtiyaci var?” dese yine de biraz afallarlar. 

Veya yine birileri cikip “La arkadasim, UEFA 15-20 kisinin calistigi bir dernek mi? Sagda solda temsilcilikleri, kendisiyle iritbat halinde olan bilgi kaynaklari, en basitinden o ulkeden istihdam ettigi ve kurullarinda gorev verdigi ilgili ulke vatandaslari falan yok mu? Sen zannediyor musun ki, Uefa’dakiler anca birileri gelip, “Ayakta mi uyuyonuz beyler! XXX ulkesinde neler oluyor farkinda degil misiniz? Bir gidip baksaniza” dedikten sonra, bir zahmet harekete geciyorlar?” diye sorgulasa, muhtemelen susarlar. Ama yillarin aldatmacalari agir basar, ve bu sorgulariniza cevaben “ya sus abi, biz bilmiyor muyuz Galatasaray’in ne mal oldugunu? Dua edin de bu sene kotu gecti, yoksa en basta siz giderdiniz” tepkisiyle karsilasirsiniz. 

*****


Sampiyonlar Liginde topu topu 32 takim var. 

Bu 32 takimin 20 tanesi Avrupanin gozonunde olan liglerinde (i.e. ingiltere, ispanya, almanya, italya, fransa, portekiz, hollanda) oynuyor.

Bir baska ifadeyle, Uefa’nin cok buyuk onem verdigi iddia edilen ve hatta populerligi dunya kupasiyla mukayese edilecek duzeye yaklaştığı söylenen organizasyondaki sadece 12 takim goreceli daha irak liglerden gelme. 

“Lobici mekteb-i sultaniler devreye girdi, jurnalcilik yaptilar ve Fenerbahce’nin sampiyonlar ligine gitmesine engel oldular!” demek, zimmen “Uefa’daki adamlar o kadar mal ve, o kadar yetersiz bir kurum ki, en cok onem verdigi organizasyona gelen 12 takimi incelemekten acizdir” demektir. 

Bu aciz adamlarin anca kura cekiminden once akillarina gelmistir ve “La beyler, bir suru mail gelmis Turkiye’den, Fenerbahce denen bir takimin sike yaptigini iddia ediyorlar. Guya bu adamlar bu sene sampiyonlar liginde oynayacakmis, bir arastiralim lan, belki birsey cikar” demislerdir. 

Galatasaray, “bu ates ufleyerek sonmez” dedi; Galatasaray kompleksiyle Galatasaray’in ne demek istemis olabilecegini zahmet edip dusunmeyenler hemen harekete gecti: Galatasaray’i oyunbozan olmakla suclayanlar mi ararsiniz; “sahada yenemedigi icin baska yollara tevessul ediyorlar” diye dalga gecen mi ararsiniz….Sonunda ne oldu? Tam da Galatasaray’in o aciklamada soyledigi noktaya geldiler. 

Galatasaray “tarih hepimizden hesap sorar” dedi; vay sen misin bunu diyen, basladilar, “jurnalci, bizi yurtdisina sikayet ediyor”. Baskan Unal Aysal, olanca kibarligiyla “ya anlamadilar demek istedigimizi, ya da okumadilar” dedi….Ve yine ne oldu? Galatasaray bir kez daha hakli cikti. 

Bu ulkede ne yazik ki, en buyuk problem karsindaki dinlememek veya karsindakinin soylediklerini “nasilsa sunu soylemek istiyor, lafi buraya getirecek” diye sartli dinlemek. Dun Galatasaray’i dinlemeyen ama bugun onun uyarilarina uygun hareket etmek zorunda kalanlar, kamuoyuna “Turkiye’den mailler gitmis” deyip Galatasaray’i hedef gosterinceye kadar, once “biz nerede yanlis yaptik” diye dusunsunler.

Daha dune kadar, ellerinde hicbir belge olmadigi halde, Galatasaray’in serefli sampiyonluklarina kulp takmaktan cekinmeyenler; “saibesaray” diyerek rakibinin emegini hice sayanlar; kah mehmet agar, kah haluk ulusoy, kah mesut yilmaz’a atifta bulunarak cirkin karalamalarina dayanak olusturmaya calisanlar da, bugun benzer yaklasima maruz kaldiklarinda, kendilerini savunurken lutfen “sen daha 1 milyonun belgesini gosteremedin” gibi halen yargisiz infaz yapmaya devam eden aciklamalarindan vazgecsinler. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder