Sayfalar

9 Şubat 2014 Pazar

Tribün Sorunsalı / ultrAslan ultras mı?

Twitter hesabımızda ultras kuralları yazmıştık. Bu kurallarla ultrAslan'ın manifestosunu karşılaştıracağız. Durup dururken çıkmadı bu fikir. Eskişehirspor maçında kuzey tribünde meşale yakanların dövüldüğü iddiası yer alıyor. Şahsen ben bu olayın iddia olmadığını tamamen gerçek olduğu fikrine sahibim. ultrAslan'dan birileri mi yapmıştır açıkçası pek fikir sahibi değilim. 

Söz konusu meşale kale arkası locaların hemen önünde yakıldı. Meşale yakıldıktan sonra tribünlerde ıslıklama oldu. Daha sonra o bölge biranda karıştı. Belkide ultrAslan kulübün bu gibi sebeplerle ceza almasını istemiyor olabilir.

ultrAslan'ın manifestosu;

1- Tüm lig maçları, tüm sezon boyunca aynı gün ve aynı zamanda oynanmalıdır.

2- Tüketimin yaygınlaştırılması amacıyla yayıncı TV kuruluşlarının öngördüğü sistem değiştirilmeli ve eski günlerde olduğu gibi futbolun zevki ve heyecanı, sıradanlaştırılmadan en üst düzeyde keyifle yaşanmalıdır.

3- Türkiye Kupası kuralarına ilk kademeden itibaren tüm takımlar katılmalıdır. Böylece, büyük takımlarla küçük takımlar eşleşebilecek ve futbol sevgisi, zevki ve heyecanı Türkiye'nin her yerine taşınabilecektir.

4- Futbol takımı formalarının birer araba markası gibi reklamlaştırılması engellenmelidir. Her takımın kendi klasik forması korunmalı, her sezon abartılı "tasarım" gariplikleriyle semboller zedelenmemelidir.

5- Takım formalarında, futbolcu isimlerinin yazılması uygulamasına son verilmelidir. Futbolu güzelleştiren en önemli unsur, bir takım oyunu olmasındadır. Taraftar açısından önemli olan, takımının formasının sahaya çıkmasıdır. İsimsiz forma, günümüz futbol endüstrisinin dayattığı ve pohpohladığı yıldız futbolcuların takımlarının önüne geçmelerine karşı duruşun sembolik anlatımıdır.

6- Aynı şehrin takımları arasındaki maçlarda, ev sahibi takımlar, misafir takım seyircilerine tribünlerinin yarısını, hiç olmazsa tek bir kale arkası tribününü tahsis etmelidir. Stadyumlarda ve İstanbul derbilerinde, yıllarca varolan ve oynanan futbolun heyecanını, zevkini artıran bu uygulamaya geri dönülmelidir.

7- Bilet fiyatları, Türkiye koşulları göz önüne alınarak saptanmalı, Açık tribün biletleri her zaman ucuz tutulmalıdır. Futbolun sadece varlıklı insanların seyredebileceği bir etkinliğe doğru sürükleyen pahalı bilet uygulamalarına son verilmeli ve bu sporun halkın tek eğlencesi olduğu unutulmamalıdır.

8- Stad giriş kapıları artırılmalıdır. Taraftarlara bir koyun sürüsü muamelesi yapılırcasına çok az sayıda kapıdan giriş ve çıkış yapılması engellenmeli, stad mimarileri buna uygun olarak hemen değiştirilmelidir.

9- Stad içinde emniyet görevlisi olmamalıdır. Emniyet güçleri, görevlerini yaparken, taraftarların coşkusunu ve desteğini engellememelidir.

10- Kombine bilet uygulaması'nda taraftarların talepleri mutlaka göz önüne alınmalıdır. Farklı taraftar özellikleri dikkate alınmalı, taraftar gruplarıyla işbirliği yapılarak, farklı özelliklerin bir arada aynı tribünde yer alması engellenmelidir. Kombine Bilet ücretleri fahiş fiyatlarda tutulmamalı, mutlaka taksitlendirilmelidir.

11- Kulüplerin bünyesinde "Taraftarlarla İlişkilerden ve Koordinasyondan sorumlu" bir yöneticinin idaresinde bir bölüm oluşturulmalıdır. Özellikle Tribün organizasyonlarının düzenlenmesi konusunda, stadyum içi dahil olmak üzere Taraftar Grupları ve Kulüp arasında resmi ve düzenli bir ilişki ağı oluşturulmalıdır.

Şimdi de ultrasların manifesto ve kurallarına göz atalım;

Öncelikle ultraslar endüstriyel futbol akımına kesinlikle karşı olmakla birlikte bunun yapılamaması durumunda mücadele etmekten hiç bir zaman kaçmayan bir yapıya sahiptir.

Günün anlamı açısından en önemli cümle şudur;

"Taraftarların yanlarında büyük bayrak, pankart ve meşale gibi şeyleri getirmesi engellemek için tribünlerde binlerce görevli olacak ve bu yaptırımlar en küçük taraftar olayını abartarak manşetten veren büyük medya kuruluşlarının desteğiyle olacaktır. Ayrıca yine birkaç yıl sonra takım formalarımız (sahip olduğumuz son şey) tıpkı Formula 1 arabaları gibi sponsorların reklamlarıyla dolacaktır. Senaryo hazır ve uygulama başladı: ılımlı, uslu taraftar! Artık Ultras'a yer yok. tüm taraftarların oturarak maç seyretmesi gerektiğini söyleyen bir uefa bildirisi var."

Başka bir cümlede şu ifadeler yer alıyor;

"Sinema ve tiyatro seyreder gibi maç seyreden, tezahürat yapmayan taraftar istiyorlar. Takımlarımızın bizler için bir inanç olduğunu anlayamıyorlar. Takım logolarını kollarımıza dövmeletip formalarını giyerek biz şehirlerimizi temsil ediyoruz. Bu yapay fabrika futboluna karşı, sadece bir kereliğine de olsa, tüm curvalar (kale arkaları) birleşmelidir!"

ultrasların kısa ve 11 maddelik bir manifestosu bulunmakta;
1) Oyuncu alışverişi sadece sezon öncesi olmalı, lig devam ederken değil.
2) Gol sevinci yaşam özgürlüğüdür: gol sevincine müdahale edilmemelidir.
3) Tüm maçlar aynı gün, aynı saatte oynanmalı.
4) Yabancı sınırlaması getirilmeli, altyapıdan gelen gençlerin önü kesilmemeli.
5) Kendi kulubüyle sözleşme imzaladıktan sonra daha fazla para teklif edilince başka bir kulübe gitmek isteyen futbolcuya bir yıl futboldan men cezası verilmeli.
6) Bir kulüp başkanının, başkan veya yönetici olarak başka bir kulüpte aktif görevler alması engellenmeli.
7) Eski şampiyon kulüpler kupası formatına dönülmeli: ülkesinde hiç şampiyon olmamış bir takım şampiyonlar ligi ne katılıp kazanabiliyor.
8) Forma numaraları 1 den 11 e kadar olmalı.
9) Kulüplerin deplasman taraftarları için ayrılan biletleri turizm acentelerine vermeleri yasaklanmalı.
10) Futbol kulüpleri her sene aynı formayla mücadele etmeli.
11) Forma arkalarına isim yazılmamalı. 

Ayrıca bir ultras'ın uyması gereken 6 maddelik çok önemli kuralı bulunmakta;

1) Kulüpten her türlü yardım ve iletişimi reddetmeli.
2) Polisten yardım almamalı. polis düzeni sağlamalı, yardım etmemeli.
3) Tribünlerde değişik gruplar olmasını desteklemeli.
4) Deplasmana kendi imkanlarıyla gitmeli.
5) Diğer takımların ultraslarıyla birlikte tv kuruluşlarına karşı mücadele etmeli.
6) Yapılan tüm sınırlamalara karşı gelmeli. Eğer deplasmana gitmesi yasaklanıyorsa, oraya gidip rakip takım tarafında bilet alıp oturulmalı.

ultrAslan'ın ve ultrasların manifestolarına kısaca değerlendirelim.
1- ultrAslan kulüple iletişime geçilmesi gerektiğne inanıyor, ultraslar ise kesinlikle yönetimle irtibat kurulmasını istemiyor.
2- ultrAslan tribünlerde değişik grupların olmasını istemiyor, ultraslar ise aksini düşünüyor.
3- ultrAslan deplasmana kimin imkanlarıyla gidilmesi gerektiği hususunda açıklama yapma gereği duymazken, ultraslar kesinlikle deplasmanlara kendi imkanlarıyla gidilmesi gerektiğini söylüyor.
4- ultrAslan geniş anlamda sınırlamalara karşı her hangi bir taahhütte bulunmazken, ultraslar kesinlikle tüm sınırlamalara karşı gelinmesini destekliyor.

Kazanılan Eskişehirspor maçının ardından taraftar anlayışını konuşmaktan hoşnut değilim fakat bu problemi çözmeliyiz. ultrAslan herkesi kucaklamalı, kendinden soğuttuğu taraftarları yeniden kazanmalı. Ali Sami Yen'in ruhu yaşatılmak isteniyorsa Doğu tribünün potansiyeli kullanılmalıdır. Aksi durumda Galatasaray tribünleri kendi çalıp kendi oynamaya devam eder. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder