29 Nisan 2012 Pazar

Teşvik Primi Verdik Lube Ayar Lütfen Okur musun?


Devlet ekonomide bir takım gelişmeleri sağlamak için bazı kurumlara veya devletin yararına çalışan bazı işletmelere teşvik verir.
Galatasaray'a en büyük teşviği geçen hafta Fenerbahçe vermişti. Kaybedilen bir maçın ardından oynadığı futbolla göz dolduran Galatasaray bu teşviği iyi değerlendirerek Trabzon'u farklı mağlup etmeyi başardı. Bazı çevreler skoru farklı yere çekmeye çalışsa da o çevreler geçen haftaki Fenerbahçe'nin Galatasaray'a nasıl ezildiğini, bugünkü Trabzon'un daha gururlu oynadığını söylemeye nedense çekiniyorlar. Kendilerine 3 temmuzdan beri yapılan suçlamaları kabul etmeyen malum çevre Galatasaray'ı 90 dakikada teşvikçi ilan ediyorsa biz az bile yüklenmişiz Fenerbahçe'ye.

Futbolcuları yakından takip eden, utanmasa hangi futbolcunun saat kaçta helaya gittiğini yazacak kapasitede olan, Aziz Yıldırım'ın manevi kızı olup Fenerbahçe lehine kasıtlı haberler yapan Lube Ayar dün Twitter'da alenen Trabzon'un maçı sattığını anlatmaya çalışıyor. Sonra bizde onun tuttuğu takım için aynı şeyleri düşündüğümüzde küplere biniyor tıpkı NAMUS BEKÇİLERİNİN yaptığı gibi. Devletin bakanı Memet Şimşek'e Trabzonspor-Galatasaray maçını şikayet edecek kadar alçalan birinden bu kadar bahsetmem elbette onun reklamını yapmamı sağlıyor. Ben onu sağ duyuya davet ediyorum. Aynı zamanda kendisine saygı duyarak ailesinin ve sevenlerinin olduğunu düşünerek ileriye gitmiyorum. Sağ eliyle "iki" işareti yapan, çubuklu formayı giymek yerine çubukları elinde tutarak birilerine batırmaya çalışan şahıs sana sesleniyorum;
"Oynamasını bilmeyen gelin "yerim dar" demiş.
Bilmem anlatabildim mi...


28 Nisan 2012 Cumartesi

Trabzonspor'dan Düşündürücü Açıklama


Trabzonspor resmi sitesinden yaptığı açıklamada maça gelecek bayan ve çocuk taraftarların Galatasaray forması giymemesini, giyenlerin stadyuma alınmayacağını belirtmiş. Hepinizin malumu bayanlar erkeklerden daha sakindir ve fanatizm duyguları hat safhada değildir. Daha önce de bayanların karma maç izlediğine çoğu kez şahit olduk. TT Arenada oynanan Galatasaray-Orduspor maçında  bazı bay taraftarlar Ordu formasıyla Galatasaray tribünlerinde yerlerini almıştı ve sıkıntı olmamıştı. Üstüne basa basa söylüyorum "bay taraftar". Bir başka örnek ise İstanbul'da ultrAslan'ın arasında Trabzonlular, Trabzon'da gurbetçi gençlerin arasında Galatasaraylılar maç izledi. 
Hal böyle iken fanatizme yenildiği apaçık ortada olan Trabzonspor Kulübünün böyle bir açıklama yapması manidar. Bizler tribünde renk ayrımını ortadan kaldırmaya çalışırken, Trabzonsporlu yöneticiler bayanların izleyeceği bir maçta  ince ve sinsice düşünerek  provokasyona sebebiyet verdiğinin farkında değil mi? Üstelik bunun gerekçesini "güvenlik" olarak açıklamaları daha vahim. 

26 Nisan 2012 Perşembe

Cas Davası Namusumuz, Aziz Başkan Onurumuz



Fenerbahçe Spor Kulübü namusu olarak gördüğü CAS davasından feragat ettiğini kamu aydınlatma platformuna ve TFF'ye bildirdi.
Kulüpler kurumsal düşünür ve aldığı kararlardan vazgeçebilir. Eleştirmenin, sorgulamanın pek bir anlamı yok. Fenerbahçe Spor Kulübüne vadedilen her neyse bunun çok önemli olduğu açıkça ortada. Üstelik Etik Kurulunun raporunu açıklayacağı bu günlerde böyle bir hamlenin yapılmış olması düşündürücü. Fenerbahçe aldığı kararla en büyük darbeyi Ali Koç ve Aziz Bey'i babası gibi gören taraftarlara vurmuş oldu. Cas davası namus olmaktan çıktı. Aziz Yıldırım konusu Etik-sizlere kaldı. 



Lösev'e Gönüllü Üye Olmak İster misiniz?


23 Nisan 2012 Pazartesi

Galatasaray 1-2 Fenerbahçe // Futbolun Adaleti Olmaz


Her şey hazır, taraftar günlerce çalışmış gösteri için, futbolcular dış dünyaya kapılarını kapatmış büyük günü bekliyor. 
Dostluk yalanı altında maçtan önce yenilen yemek. Yöneticiler bir birlerinin gözüne bakarak yemeklerini yer, maç bittiğinde mikrofonu kapan dostluk yemeği yediğini hatırlamaz. 
Herkes maça hazır. 

İlk düdükten itibaren Galatasaray'ın baskılı oyunu hakimdi. Fenerbahçe zaman zaman dengeyi sağlamaya çalışsa da Galatasaray orta alanda yaptığı presle rakibine top vermedi. Oynanan futbolu gördüğümde "şimdi çıkar fenerlinin biri golü atar" dedim kendi kendime. Henüz lafı bitirmemişken golü kalemizde gördük. Alex'in klas ara pasında savunmada olması gereken Zigler'in golü atması beni şaşırttı. Galatasaray golü yedikten sonra oynadığı oyundan taviz vermedi ve ayağa pas yaparak oyunu rölantiye almaya çalıştı. Fenerbahçe savunması bir iki pozisyon dışında hata yapmayarak ilk yarıyı tamamladı. 


İkinci yarıda Galatasaray mükemmele yakın bir oyun oynayarak taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Ardı ardına kaçırılan pozisyonlardan sonra Selçuk İnan'ın serbest vuruşundan gelen gol dengeyi değiştirdi. Şimdi her şey Galatasaray'ın lehineydi. Fenerbahçe oyundan düşmüştü fakat Galatasaray'lı futbolcuların gol kaçırma yarışı pahalıya mal oldu. Ardından Fenerbahçe nadir gerçekleştirdiği ataklardan birinde golü bularak Galatasaray takımının oyundan düşmesini sağladı. 2-2 lik maçta yoğun eleştirilere maruz kalan Aykut Kocaman Özer ve Stoch'u oyuna alarak çok akıllı iş yaptı. Hatırlayacaksınız Kadıköy'de ki beraberlikten sonra Volkan bile Aykut hocayı eleştirmişti. Bu eleştirilerin gereksiz olduğunu bugün Fenerbahçeli futbolcular oynadıkları oyunla kanıtladı. Demek ki tüm suç Aykut hocada değilmiş. 


Maç sonunda Gökhan Gönül'ün Koreografi'yi eleştirerek "Allahın Adaleti" demesi, Volkan'ın Galatasaray taraftarının sakin duruşuyla alay etmesi ve Muslera'nın 15-20 dakika topa dokunmadım açıklaması akılda kalanlardan oldu. 

Maçın izleyen ve skorun 1-2 bittiğine sadece ben şaşırmadım. İstatistikler konuşsa daha iyi olur. Bu istatistikler bağıra bağıra "Futbolun Adaleti Olmaz" diyor.

Gol Girişimi;
Galatasaray: 24
Fenerbahçe: 5

Serbest Vuruşlar;
Galatasaray: 26
Fenerbahçe: 13

Korner;
Galatasaray: 8
Fenerbahçe: 0

Topa Sahip Olma;
Galatasaray: %62
Fenerbahçe: %38

Koreografi;
Galatasaray açısından günün tek tesellisi taraftardan geldi. Galatasaray taraftarı yine Türkiye'de eşi benzeri yapılmamış bir koreografiye imza attı. Emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum. 


Koreografi Videosu;
Stat: Türk Telekom Arena 
Hakemler: Fırat Aydınus, Aleks Taşçıoğlu, Kemal Yılmaz
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Ujfalusi, Hakan Balta, Engin Baytar (Dk. 89 Sabri Sarıoğlu), Selçuk İnan, Melo, Emre Çolak (Dk. 61 Aydın Yılmaz), Necati Ateş (Dk. 78 Baros), Elmander 
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian, Selçuk Şahin, Caner Erkin (Dk. 73 Özer Hurmacı), Ale (Dk. 72 Stoch), Sow (Dk. 40 Bienvenu)
Goller: Dk. 17 Ziegler, Dk. 80 Stoch (Fenerbahçe), Dk. 68 Selçuk İnan (Galatasaray) 
Sarı kartlar: Dk. 6 Melo (Galatasaray), Dk. 30 Caner Erkin, Dk. 49 Ale, Dk. 78 Selçuk Şahin, Dk. 90+2 Volkan Demirel (Fenerbahçe)

22 Nisan 2012 Pazar

Volkan Demirel'e Mesaj


Galatasaray taraftarı ile arasında sorun bulunan iki kaleci vardır. Biri Antalyaspor kalecisi Ömer diğeri milli formayı giyen ve aynı zamanda Fenerbahçe'nin kalesini koruyan Volkan Demirel. Ömer ve Volkan hangi stadyuma giderse gitsin tepkilerden kaçamıyor. İkisinin de tipik özelliği maç içinde ve maç sonrasında taraftarı tahrik edebilecek davranışlardan kaçınmamaları. Bizim malum basınımız futbolcuyu koruma, taraftarı yerme alışkanlığında seçici olduğu için ne Volkan ne de Ömer her hangi bir yara almıyor. ultrAslan Koordinatörü bunun farkında olacak ki dün gece Habertürk kanalında yayınlanan Telegol adlı programda Volkan konusunun üzerini çizdi; 
"Bugüne kadar derbilerde Galatasaray'a en çok gol atan isim Alex. Alex'e bir kere bile Galatasaray Stadı'nda küfür ve ya olumsuz bir hareket olmuş mudur? Volkan bırakın Galatasaray maçlarını diğer maçlarda bile söylemleriyle biraz fazla ileri gidiyor. Onun kariyerindeki bir sporcunun bu tür davranışlar içerisinde olmasını manidar buluyorum. Biraz herkes aklını başına toplasın. Biz nasıl bu kadar sağduyulu davranabiliyorsak, sporcu kimliğindeki bir insanın da buna riayet etmesi gerekiyor. Volkan biraz fazla abartıyor işleri. Hangi stada gitse kendisine tepki oluyor ama biz olmaması için elimizden geleni yapacağız biraz da kendisinin dikkat etmesi gerekir."

Arena'dan İyi Geceler


22 Nisan Saat 03:41. 
 ultrAslan koordinatörü Oğuz Altay ve  Osman Altunterim son koreografi provasını tamamladıktan sonra çay içerken. 

18 Nisan 2012 Çarşamba

Bursa'nın Haklı İsyanı

Bursasporlu Taraftarlar Birliği kendi taraftarlarına en ağır şekilde uygulanan 6222 sporda şiddet yasasının neden İstanbul takımlarının taraftarlarına uygulanmadığını soruyor?

Beşiktaş-Galatasaray maçı oynandığı sırada sahaya giren Beşiktaşlı bir taraftar Galatasaray'lı futbolcuların üzerine yürümüştü. Kamera kayıtlarında gözükmesine rağmen polisin "neden sahaya girdiğiniz" sorusuna "ittiler bizde sahaya düştük"  diyerek cevap vermiş. Bunun üzerine savcı o kişiyi salıverdi. 

Bundan daha vahimi;
Ntvspor'da spor gecesi adlı programda Özgür Buzbaş "Beşiktaş taraftarını anlayabiliyorum, kendimi onların yerine koyabiliyorum" demişti. Ben kendimi Özgür Buzbaş'ın yerine çok koydum ama renk ayırt etmedim. 
Diğer renkler unutuldukça öfke artar. 


16 Nisan 2012 Pazartesi

Aslına Bakarsanız Üzülüyorum Onun İçin



"Benim dilim, dinim, ırkım var.
Bunun için değerliyim, bunun için diğer canlılardan farklıyım. En büyük farkım düşünebilmem.
Ben düşünebilme özelliğini düşüncesizce kullanırsam, düşünmeyi düşünemeyen insanların diline düşmüş olurum. 
Ve bu bana büyük zarar verir. "

Bir futbolcu yukarıdaki değerlendirmeyi kesinlikle yol haritası yapmalı. Aslına bakarsanız insan olmanın gereğini uyguladığınızda futbolculuk yaşantınızda sıkıntı çekmezsiniz. Emre'ye sahada neden hırçın olduğu sorulduğunda "Ben Sosyal Yaşantımda Böyle Değilim" diyor. Kimse Emre'ye sosyal yaşantısını sormuyor ki. Yine bugün Zokora'ya neden hakaret ettiniz diye soruluyor. Verdiği cevap "O da benim anama avradıma küfür etti".
Peki ben soruyorum; "O adama ana avrat küfür ettirecek ne hareket yaptın?"

Emre kendisine sorulan sorulara, yapılan eleştirilere samimiyetsiz ve inandırıcılığı olmayan cevaplar vermekte. Bu hal ve hareketleri kamuoyunda kendisiyle ilgili olumsuz düşünülmesine sebep oluyor. Birileri tarafından defalarca kendisine şans verilmesine rağmen o ısrarla ben bu şansı kullanmak istemiyorum diyor. Şöyle geriye dönelim ve Emre'nin akılda kalan garip tavırlarına göz atalım;

2009'un Mart ayında Kayeri'li futbolcuya "boğazını keserim" anlamını taşıyan hareket yapmıştı.


Türkiye - Macaristan maçının ikinci yarısında oyuna alınan Emre, Gökhan Ünal'ın golü ardından basın tribününe yakışıksız bir hareket yapmıştı.


Özellikle bu sezon takım arkadaşlarıyla ve hocasıyla yaptığı tartışma zaman zaman kadro dışı kalmasına neden olmuştu. 

Mazisi ve bugünü belli olan bir futbolcuya defalarca tahammül eden Aykut Kocaman'ı kutluyorum. Fakat bugünden itibaren Fenerbahçe'nin Emre'ye ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinin olaya müdahil olması ve gereken cezayı Aykut'a danışmadan vermeleri gereklilik halini almıştır. Çünkü Aykut Hoca duygularına yenilip her defasında Emre'yi affediyor. Affetmesi güzel bir şey zira bir sene içinde bir futbolcu 3 kere hoş görülmez. 
Ben ne kadar duygularımı anlatmaya çalışmış olsam da olayın mağduru Zokora'nın diliyle konuşamam.

"Kendisi bana ırkçı bir ifade kullandı. 'Pis zenci' kelimesini söyledi. Bu çok utanç verici bir şey. Yobo, Sow, Dia gibi siyahi oyuncularla oynayan bir futbolcunun bana böyle bir şey demesi beni çok yaraladı. Teniniz beyaz olabilir veya siyah olabilir. Biz taraftarlara güzel oyun sergilemek için bu oyundan para alıyoruz, ekmek yiyoruz. Maçı kaybetmekten çok Emre'nin bana böyle bir şey demesine çok üzüldüm."
Didier Zokora
Trabzonspor'lu Futbolcu


Koreografi;
Fenerbahçe taraftarı nihayet 3d koreografisi için her şeyi tamamlamışken tam o sırada pankartın iplerinin kopması bir taraftarın yaralanmasına sebep oldu. Koreografi de emeği geçen arkadaşlara geçmiş olsun diyorum. 

Taraftar;
Fenerbahçe taraftarı bugün oldukça sakindi. Önemli maç olmasına rağmen tribünlerde ufak boşluklar vardı. Taraftarın maç içindeki hareketleri Trabzon taraftarına örnek olmalı. 

15 Nisan 2012 Pazar

Basketbol'un Nefret Timi // Baş rolde "76 yaşında bir adam"

Nefret ve spor, sıkı dost.
Spor'un hangi dalı olursa olsun nefret içinizden çıkmıyorsa bilardo oynasanız yine kavga edersiniz. 
İki kişi düşünün bir birini çok seven, dostluğu arkadaşlığı baki kalan ve bunun bozulmayacağını yıllarca söyleyip kavga eden. 
Galatasaray ve Fenerbahçe tam o noktada. 
Önceden hep şunu savunurdum. "Tüm Galatasaray ve Fenerbahçe maçları seyircili oynansın"
Şimdi aksini düşünüyorum. Düşmanlığın, saygısızlığın ne Voleybolu, ne basketi ne de futbolu varmış.
Düşmanlık ve nefret hangi dalda olursa olsun birileri tarafından taraftara aşılanıyor. Bazen maçı anlatan spiker, bazen ortamı yumuşatması gereken yönetici, bazen de sahada mücadele eden sporcu baş aktörde. 
Peki figüran kim?
Ben ve bu yazıyı okuyan sen!

Cumartesi günü oynanan Fenerbahçe Galatasaray bayan basketbol maçı bana göre şu yaşıma kadar izlediğim en iğrenç maçtı. Belki de psikolojim o maçı kaldıracak seviye de değildi. Kim bilir ondan sinirlendim. Tam o dakikalarda Beşiktaş Galatasaray maçının tehir edilmesi bunda etkili olmuş olabilir.

Yazıya nefret ile başladık ama kimden nefret ettiğimizi yazmadık. Sahadaki maçı bir kenara bırakın ve maçı anlatan ve yorumlayan kişilere bakın. Onlar için çok fazla konuşmayacağım.
Görüntüler bunu net anlatıyor zaten. 19.50'nci saniyeden sonrasını izlerseniz nefretin  hangi boyutlarda olduğuna şahit olabilirsiniz. Kanalın Fbtv olması dahi böyle bir tutumun gerekçesi olamaz. Özellikle Batur abi diye bilinen o şahsın yaşına bu tutum yakışmadı. Maçı anlatan Kıvanç Özkök'den hiç bahsetmeyeceğim. Abisinin yolunda ilerliyor. 
Lütfen benim nefretimi eleştirmeyin ben de abilerimden böyle öğreniyorum. Ama benim abilerim "maçın 9.dakikada satıldığını, hakemin basketbolu bilmediğini " hiç söylemedi. 



14 Nisan 2012 Cumartesi

Dostum Nikon


Kameralara ve buna benzer digital aletlere ilgim pek azdır. Ama Nikon ile yakın dost sayılırız. Dile kolay 15 ay ona bakıp durduk. 5 km ötede ki insanın elinde silah var mı yok mu hep o söyledi bize. Bizim gözümüz kulağımızdı o. Askerlik bitti. Bir daha karşılaşmayız inşallah demiştim. Ve yolumuz sarı - kırmızı renklerde tekrar kesişti. 
Hayırlı olsun. 

11 Nisan 2012 Çarşamba

İki Örnek, Bir Yorumcu



Bilica penaltı yaptırdığı pozisyonda hakemden sarı kart görüyor. Daha sonra penaltı noktasını kazarak ikinci sarı kartı görmesi gereken Bilica hakem tarafından uyarıya maruz kalmıyor, hatta hakem penaltı noktasını düzeltmeye çalışıyor. 
Penaltı atışını Volkan kurtarıyor. Kurtarışı gerçekleştirdikten sonra hakem bir sarı kartta Volkan'a göstermişti.


Galatasaray - Fenerbahçe maçının son dakikasında Volkan'ın poposuyla tuttuğu top dalga geçme anlamını taşımamıştı.
Birinci fotoğraf sinsiliği, ikinci fotoğraf ibneliği anlatıyor.

Rıdvan Efendi'de Fatih Hoca'yı eleştiriyor. Esas dalga Kadıköy'de olacak. 
Bekleyin.

8 Nisan 2012 Pazar

Galatasaray Store Tasarım Yarışması

07.04.2012 15:47

Tasarım Yarışması’nda Şimdi Sıra Sizde!

Ön eleme aşaması ve jüri oylaması sona eren GSStore 2012 İlkbahar Tasarım Yarışması’nda şimdi sıra taraftar oylamasında!

Spor tekstilinde moda yaratabilecek yeni tasarım ve tasarımcıların ödüllendirilmesi amacıylaT-Shirt Tasarımı, Atkı / Kaşkol Tasarımı ve Alternatif Ürün Tasarımı olmak üzere 3 kategoride başlatılan ve ön eleme işlemleri ile jüri oylaması tamamlanan GSStore 2012 İlkbahar Tasarım Yarışması’nda üçüncü aşamaya gelindi.

Bu aşamada, birbirinden değerli ve profesyonel jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucu seçilen tasarımlar, taraftarımızın beğenisine sunulacak. Taraftarlarımız, 07 Nisan – 15 Nisan 2012 tarihleri arasında oylarını kullanarak finale kalacak tasarımları belirleyecek.

Tasarım yarışmasında oylarınızı kullanmak için tıklayınız...

5 Nisan 2012 Perşembe

Galatasaray Adidas Mont


Arkadaşlar gördüğünüz ürünü bedeni büyük geldiği için 75 liraya satıyorum. 
Ürün kullanılmamıştır.
Bedeni:  L-M
 İlgilenen arkadaşlar ultrastribun@istanbul.com adresine mail atabilir.